Zaten Trafik Sigortam Var. Neden Kasko Yaptırmalıyım?
Türkiye'de trafiğe çıkan her motorlu araç sahibinin yasal olarak yaptırması gereken zorunlu trafik sigortası, birçok sürücü tarafından eksiksiz bir güvence olarak algılanmaktadır. Bu durum da araç sahiplerinin sıkça, "Zaten trafik sigortam varken neden ek olarak kasko yaptırmalıyım?" sorusunu sormasına neden olmaktadır.
Ancak bu iki sigorta türünün amaçları ve sundukları koruma tamamen farklıdır. Trafik sigortası, bir kaza anında sigortalı aracın sürücüsünün değil, kusurlu olduğu durumlarda karşı tarafa verdiği maddi ve bedensel zararları karşılar.
Kasko sigortası ise sürücünün kendi aracını çarpma, çalınma, yanma gibi birçok farklı riske karşı güvence altına alan isteğe bağlı bir poliçedir. Dolayısıyla bu iki sigorta birbirinin alternatifi değil, birbirini tamamlayan ve 360 derecelik bir koruma sağlayan iki ayrı güvencedir.
Neden Kasko Yaptırmalıyım?
Kasko sigortası yaptırmak için en temel neden, kişinin kendi aracını koruma altına alma isteğidir. Bir aracın günümüz ekonomik koşullarındaki değeri düşünüldüğünde, herhangi bir hasar durumunda ortaya çıkacak onarım masrafları oldukça yüksek olabilir.
Sürücünün tamamen kusurlu olduğu bir kazada, trafik sigortası karşı tarafın masraflarını karşılarken sürücünün kendi aracındaki hasarı cebinden ödemesi gerekir. Kasko sigortası, bu noktada devreye girerek onarım masraflarını karşılar ve kişiyi büyük bir finansal yükten kurtarır.
Kasko, sadece kaza durumlarıyla sınırlı kalmaz. Aracın park halindeyken çalınması, yangın, sel, deprem, dolu gibi doğal afetler sonucu hasar görmesi gibi durumlar da kasko poliçesinin ana teminatları arasında yer alır. Ayrıca terör eylemleri, halk hareketleri veya kemirgen hayvanların verebileceği zararlar gibi daha spesifik riskler de ek teminatlarla güvence altına alınabilir.
Kasko poliçeleri yol yardım hizmeti, ikame araç temini ve mini onarım gibi ek hizmetler sunarak, sadece hasar anında değil beklenmedik her durumda araç sahibinin yanında olur. Bu kapsamlı koruma, kaskoyu bir lüksten ziyade sorumlu bir araç sahibi için önemli bir ihtiyaç haline getirir.
Kasko ve Trafik Sigortasının Birlikte Kullanılması
Kasko ve trafik sigortası, bir aracın karşılaşabileceği risklere karşı bütünsel bir koruma sağlamak için birlikte hareket eden iki farklı mekanizmadır. Biri yasal bir zorunlulukla sosyal sorumluluğu yerine getirirken, diğeri kişisel mülkiyeti ve finansal varlıkları güvence altına alır. Bu iki poliçenin bir arada bulunması, araç sahibini trafikteki hemen hemen tüm olumsuz senaryolara karşı korur.
Kasko ve Trafik Sigortası Birlikte Gerekli mi?
Tam kapsamlı bir koruma için bu iki sigortanın birlikte yapılması kesinlikle gereklidir. Örnek bir senaryo üzerinden ilerlemek konuyu daha anlaşılır kılacaktır.
Bir sürücünün, kendi hatası sonucu başka bir araca çarptığını varsayalım. Bu durumda, sürücünün zorunlu trafik sigortası karşı aracın onarım masraflarını ve o araçtaki kişilerin olası tedavi giderlerini poliçe limitleri dahilinde karşılar. Ancak sürücünün kendi aracında oluşan kaporta, motor veya diğer aksamlardaki hasarlar trafik sigortasının kapsamında değildir. Eğer bu sürücünün kasko sigortası varsa, kendi aracının tüm onarım masrafları kasko poliçesinden karşılanır.
Eğer kaskosu yoksa, binlerce lirayı bulabilecek bu masrafı tamamen kendi bütçesinden ödemek zorunda kalır. Bu örnek, iki sigortanın neden birlikte gerekli olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Kasko Fiyatları ve Teklif Alma Süreci
Kasko sigortasının primleri, standart bir tarifeye sahip değildir ve birçok farklı faktöre göre değişiklik gösterir. Bu nedenle araç sahiplerinin poliçe yaptırmadan önce detaylı bir araştırma yapması ve farklı şirketlerden teklif alması, en doğru poliçeyi en uygun fiyata bulmaları için kritik öneme sahiptir.
Kasko Fiyatları 2025’te Neye Göre Belirlenir?
2025 yılı kasko fiyatları belirlenirken sigorta şirketleri, bir dizi risk faktörünü analiz eder. Bunların başında aracın marka, model, üretim yılı ve güncel piyasa değeri gelir. Yüksek değerli ve yedek parça maliyeti fazla olan araçların kasko primleri doğal olarak daha yüksek olur.
Sürücünün yaşı, ehliyet süresi ve geçmiş sürüş kayıtları da önemli birer kriterdir. Genç ve tecrübesiz sürücüler, daha riskli kabul edildiği için daha yüksek prim ödeyebilir. Aracın kullanıldığı şehir de bir diğer faktördür; İstanbul gibi trafiği yoğun ve kaza riski yüksek bir şehirdeki primler, daha sakin bir şehre göre farklılık gösterebilir.
Son olarak poliçenin içerdiği teminatların kapsamı, seçilen muafiyet oranları ve sürücünün sahip olduğu hasarsızlık indirimi de prim tutarını doğrudan etkileyen unsurlardır.
Kasko Teklifi Alırken Bilinmesi Gerekenler
Araç sahiplerinin kendileri için en doğru poliçeyi bulabilmesi adına, kasko teklifi al demeden önce farklı sigorta şirketlerini veya acenteleri araştırmak önemlidir. Teklif alma sürecinde sadece fiyata odaklanmak yerine, tekliflerin içeriklerini detaylı bir şekilde karşılaştırmak gerekir.
Hangi şirketin hangi teminatları hangi limitlerle sunduğu, anlaşmalı servis ağının ne kadar geniş olduğu, ikame araç ve yol yardım hizmetlerinin şartları gibi detaylar mutlaka öğrenilmelidir. Bazen biraz daha yüksek primli bir poliçe, çok daha kapsamlı bir koruma ve daha kaliteli bir hizmet sunabilir. Bu nedenle bilinçli bir tüketici olarak tüm detayları incelemek, en doğru kararı vermeyi sağlar.